Ağrı Tedavisi

22.05.2025

“Ağrı, dokunun enerji akışı için attığı çığlıktır. Biyorezonans cihazı ise bu çığlığı duyarak bloke edilmiş enerjiyi tekrar harekete geçirmektedir.” -DR. VOLL

Ağrı, vücuttaki bir uyarıcıya tepki olarak ortaya çıkar. Fiziksel, ruhsal, duygusal pek çok neden ağrıya neden olabilir veya mevcut ağrının şiddetini artırabilir. Bu kapsamda ağrıyı vücudumuzun alarm sistemi olacak değerlendirebiliriz.

Fizyolojik olarak ağrı reseptörleri uyarılır, spesifik ağrı lifleriyle beynimize iletilir ve beynimizde ağrı bölgesinde bilgi işlendikten sonra ağrıyı hissederiz. Aslında organizmayı korumak için ağrı çok önemlidir. Zarar verici hareketlerden, maddelerden kaçınmamızı sağlar. Günümüzde ağrı yolakları çok ayrıntılı olarak bilinmektedir. Her aşamanın farmakolojik olarak kontrol altına alınabilmesi için çeşitli ilaçlar geliştirilmiştir.

uzm-dr-yeliz-bakuy

Vücudumuzdaki ağrıları temelde iki farklı kategoride değerlendirebiliriz; akut ve kronik ağrılar. Akut ağrılar anlık olarak ortaya çıkan genellikle bir doku hasarı sonucu kendini gösteren ve birkaç gün içerisinde geçen ağrılardır. Kronik ağrılar ise 6 aydan uzun süren ve ilaç tedavileriyle yeterli sonuç alınamayan sürekli ağrılardır.

Biorezonans İle Ağrı Terapileri Nasıl Yapılır?

Terapi öncesinde hastaların tıbbi hikayeleri alınır ve akabinde hekimimiz tarafından uygun görülen testler yapılarak kişinin ihtiyaçları doğrultusunda uygulanacak tedavi için bir yol haritası çıkarılır.

Biorezonans ile ağrı terapilerinde;

Akut ağrılar genellikle lokal sorunlardır. Hasar görmüş bölge üzerine elektrotlar koyularak hücrelerin frekans değeri tespit edilir ve bu frekanslar hekimin uygun gördüğü ağrı terapi frekanslarıyla sıfırlanır. Akut ağrı terapileri hızlı sonuç vermektedir.

Kronik ağrılar ise hem lokal sorunlar hem de organsal hastalıklara bağlı olabilir.

Biorezonans kan taraması ile organsal olan sorunların altyapısını oluşturan patojen ya da toksinler kontrol edilir. Eğer patojen veya toksin söz konusuysa bunlar uygun frekanslarla sıfırlanır ve zarar gören organa ya da dokuya, ihtiyaca göre hücre rejenerasyon, ödem, enflamasyon, ve ağrı kesici frekans terapileri ile destek verilir.

Biorezonans ile akut ve kronik ağrıların tedavisinde yüz güldüren sonuçlar alınabilmektedir. Biorezonans ile akut ağrıların şiddetinin azalmasına yardımcı olunabilir, kronik ağrılarda ise ağrıya neden olabilecek etkenler araştırılır, tespit ve ağrıyı geçirmeye yönelik uygun protokol hazırlanır. Biorezonans ile akut ve kronik ağrılarda kısa sürede etkili sonuçlar elde edilebilir.

Örneğin bel, boyun ağrısı için nörolojik muayene ve görüntüleme yapılarak, gerekli değerlendirilmeler yapılır. Ayrıca kan tahlili de yapılarak toksin, alerji, bakteri, virüs ve parazit yükleri tespit edilir, akabinde de kişiye özel bir tedavi protokolü oluşturulur.

Blokajlar bulunup tedavi edildiği gibi ödem azaltıcı ve ağrı programları tedavi protokolüne eklenir. Daha sonra bel fıtığı varsa disk dokusunun sağlam frekansı güçlendirilir ve disklerde dejenerasyonun giderilmesine yardımcı olunur. Tedavi sonunda tekrar görüntüleme istenerek, ayrıntılı nörolojik muayene yapılır ve tedavi sürecinin çıktıları değerlendirilir.

Diz eklemi artrozu ve eklem ağrılarına da benzer müdahale edilebilmektedir.

biorezonans-fibromiyaljide-etkili-bir-terapi-yontemi-midir

Biorezonans, Fibromiyaljide Etkili Bir Terapi Yöntemi midir?

Fibromiyalji nedeni tespit edilemeyen, yaygın vücut ağrıları ile kendini gösteren, kaslarda, ensede, sırtta ,bel, kol, bacak ve kalça ekleminde belirgin ağrı ile seyreden bir hastalıktır. Sürekli halsizlik, yorgunluk, isteksizlik, mutsuzluk da bulgular arasındadır. Bu hastalarda uyku bozuklukları, vücutta ağrılı hassas noktalar, eklemlerde sabah sertliği, ellerde ve kollarda uyuşma, şişlik hissi gibi şikayetler vardır.

Bağırsak çalışmasında düzensizlikler; kabızlık, gaz, şişkinliğe de sık rastlanır. Sancılı ve düzensiz adet, tiroid hastalıkları, glikoz toleransı bozukluğu gibi hormonal bozukluklar da şikayetler arasındadır. Fibrolmiyalji hastalarında yapılan kan ve görüntüleme tetkiklerinde ağrıyı açıklayacak patolojiye rastlanmaz. Bu nedenle çoğu hastanın bu bulguları psikolojik olarak algılanır ve bu yönde tedavi edilmeye çalışılır.

Yaklaşık %2 oranında görülen, günümüzde “tamamen tedavi edilemeyen hastalık grubunda” olan fibromiyaljinin biorezonans test ve terapi sistematiği ile oldukça büyük bir oranda tedavi şansı vardır. Besin alerjilerinin tespit ve tedavisi, bağışıklık sistemini zorlayan, ağrıya sebep olabilecek patojenler, toksik maddeler; ağır metallerin vücuttan uzaklaştırılması, bağırsak florasının tedavi edilmesi ile etkin sonuçlar elde etmek mümkündür.

Biorezonans ile kişinin hassas yapısına uygun terapiler uygulanır. Kişiye özel tedavi planlaması ile yüz güldüren etkin sonuçlar elde edilir.

Biorezonans İle Ağrı Yönetiminin Avantajları Nelerdir?

Biorezonans ile ağrı terapilerinin birçok avantajı vardır. Bunlardan ilki kişiye özel hazırlanan tedavi protokolüdür.

Biorezonans terapileri kişilerin hücre bilgisine, frekans aralıklarına göre kişiselleştirilen terapilerdir. Bu kişiye özgü uygulamalar, ağrı başta olmak üzere biorezonans ile yapılan tüm terapilerde başarıya giden yolda kilit bir rol oynar.

Kişiselleştirilmiş tedavilerin yanı sıra bir diğer avantajı işlemin ağrısız ve acısız şekilde gerçekleştirilmesidir. Non-invaziv yani herhangi bir kesiye ihtiyaç duyulmadan tamamen Biorezonans cihazının elektrotları aracılığıyla vücuda verdiği frekanslarla yapılan Biorezonans uygulamaları, iyileşme süresi gerektirmeyen konforlu işlemlerdir.

Biorezonans İle Ağrı Yönetimi Kaç Seans Yapılır?

Biorezonans terapilerinin tamamı kişiye özel protokollerle gerçekleştirilen uygulamalar olup standart bir seans sayısından bahsetmek mümkün değildir. Hastanın maruz kaldığı doku hasarına ve ağrı şiddetine göre değişiklik gösterdiğini söyleyebiliriz.

Kimler Biorezonans İle Ağrı Yönetimi Uygulamasına Başvurabilir?

Biorezonans uygulamaları güvenilirliği kanıtlanmış, konforlu uygulamalardır. Bir günlük bebek için de 75 yaşındaki bir hasta içinde rahatlıkla kullanılabilir.