Vücut kendi hücrelerine saldırır ve bu da ciltte kızarıklık, pullanma, kaşıntı gibi belirtiler doğurur. Stres, cilt hastalıklarının tetikleyicisidir. Özellikle egzama ve sedef hastaları stresli dönemlerde atak yaşar. Ayrıca şekerli, işlenmiş gıdalarla beslenmek ya da hormonal dengesizlikler (özellikle kadınlarda) cilt sorunlarını artırabilir.
Cilt sağlığı doğrudan bağırsak sağlığı ile ilişkilidir. Bağırsak florasındaki bozulmalar, toksinlerin kana karışmasına ve bu toksinlerin ciltten atılmasına neden olur. Bu da akne, egzama, kaşıntı gibi semptomlara yol açabilir.
Yaygın Cilt Rahatsızlıkları Nelerdir?
- Egzama (Atopik Dermatit): Kuru, çatlayan ve kaşınan cilt ile kendini gösterir. Genellikle çocuklukta başlar, stres ve alerjenlerle tetiklenir.
- Sedef Hastalığı (Psoriasis): Bağışıklık sisteminin aşırı çalışmasıyla cilt hücreleri hızlı çoğalır. Kırmızı zemin üzerinde gümüşi pullar tipiktir.
- Akne ve Yağ Dengesizlikleri: Ergenlik döneminde artar, hormonlar ve bağırsak florası ile ilişkilidir. Yağ bezelerinin tıkanması sonucu oluşur.
- Gül Hastalığı (Rosacea): Burun ve yanaklarda kızarıklık, damar genişlemesi ve sivilce benzeri döküntülerle kendini gösterir.
- Kurdeşen (Ürtiker) ve Alerjik Reaksiyonlar: Vücudun alerjenlere karşı verdiği ani tepkilerdir. Kızarıklık, kabarıklık ve yoğun kaşıntı şeklinde ortaya çıkar.
Biorezonans ile Cilt Hastalıkları Tedavisi
Biorezonans yaklaşımı, vücudumuzdaki her organın ve hücrenin kendine özgü bir titreşimsel iletişim dili olduğu prensibine dayanır; bu frekanslar sayesinde beden içindeki denge ve sağlık korunur. Bu frekanslar stres, toksinler, alerjenler ya da duygusal travmalar nedeniyle bozulabilir. Cihazlar, bozulmuş frekansları tespit eder ve düzeltici frekanslar göndererek dengeyi sağlar. Cilt sorunları genellikle sadece derinin yüzeyinde değil, derin enerji alanlarında da bozulmalarla ilişkilidir. Biorezonans terapisi, bu enerji alanlarını dengeleyerek hem semptomları hem de nedenleri hedef alır. Cilt hastalıklarında:
Alerji taramaları yapılır
Bağışıklık sistemine yönelik frekanslar uygulanır
Detoks programları ile toksin yükü azaltılır
Cilt yenilenmesine yönelik özel frekanslar devreye sokulur
Cilt hastalıklarının çoğu, vücutta biriken toksinler ve çevresel alerjenlere karşı verilen tepkilerle ilişkilidir. Biorezonans cihazı, bu zararlı frekansları nötralize ederek vücuttan atılmalarını kolaylaştırır. Aynı zamanda stres, duygusal travmalar ve geçmiş hastalıkların bıraktığı enerji blokajları da temizlenebilir.
Bağırsak sağlığı ile cilt arasındaki ilişki, biorezonans tedavisinde dikkate alınan önemli bir unsurdur. Kötü beslenme, antibiyotik kullanımı veya stres nedeniyle bozulmuş bağırsak florası, ciltte toksin birikimine neden olabilir. Biorezonans terapisi; kandida, parazit ve ağır metaller gibi bağırsak florasını bozan unsurları tespit ederek, temizleyici frekanslarla dengelemeye çalışır.
Cilt, vücudun en büyük organıdır ve sürekli yenilenme halindedir. Biorezonans cihazları, cilt hücrelerinin rejenerasyonunu destekleyen frekanslar kullanarak cildin onarım sürecini hızlandırabilir. Bu, özellikle sedef ve egzama gibi kronik rahatsızlıklarda ciltteki kuruluk, çatlak ve pullanma gibi semptomları azaltabilir.
Biorezonans ile Cilt Hastalıkları Seans Süreci
Tedavi süreci her bireye özel planlanır. İlk olarak vücudun enerji frekansları detaylı biçimde analiz edilir. Ardından, elde edilen bilgiler ışığında kişiye özel bir frekans protokolü oluşturulur.
- Seans süresi: Genellikle 45-60 dakika arasındadır.
- Seans aralığı: Haftada 1 ya da 2 kez yapılabilir.
- Toplam seans sayısı: 8-12 seans arası önerilir, ancak kronik rahatsızlıklarda bu sayı artabilir.
Biorezonans Hangi Cilt Rahatsızlıklarında Etkili Olabilir?
Biorezonans terapisi, ciltle ilgili birçok rahatsızlığın semptomlarını hafifletmede ve iyileşme sürecini hızlandırmada yardımcı olabilir:
- Akut ve Kronik Egzama: Kaşıntı, kuruluk ve ciltte çatlama gibi belirtiler, biorezonans sayesinde hem alerjen temizliği hem de bağışıklık sisteminin dengelenmesi ile azalabilir.
- Psoriasis Ataklarının Hafifletilmesi: Sedef hastalığında bağışıklık sistemi normalden fazla aktif çalışır. Biorezonans, bağışıklık sistemine “denge sinyalleri” göndererek atakların sıklığını ve şiddetini azaltabilir.
- Alerjik Cilt Tepkilerinde Azalma: Kurdeşen, atopik dermatit gibi rahatsızlıklarda, alerjen frekanslarının belirlenmesi ve bunların biorezonans ile nötralize edilmesi, alerjik reaksiyonların azalmasına yardımcı olabilir.
- Ciltteki Toksik Yükün Azaltılması: Biorezonans terapisi, karaciğer ve lenf sisteminin frekanslarını destekleyerek vücutta biriken toksinlerin atılmasına katkı sağlar. Bu da cildin daha temiz, parlak ve sağlıklı görünmesini sağlayabilir